Cartier iki iddialı parçasıyla SIHH’teki yerini aldı; tane tane işlenen altınlarla Cartier d’ Art’ ve çift sıçramalı ikincil zaman dilimli Ballon Bleu de Cartier tourbilon.
Lüks sektörünün öncülerinden Cartier, sergide merakle beklenen firmalarından biriydi. Geçen yıl farklı yaklaşımları ile dikkati çeken firma, bambu, sedef, mine ve mozaik gibi cesaret isteyen malzemeleri kadranında kulanılmıştı.ilham kaynağını ise koala, at, kaplan ve kakadu papağanı oluşturmuştu.Bu yıl ise Panter figürünü tamamıyla altın olarak bileklere Cartier d’Art modeli ile taşıyor.
İlk bakışta sarı altın yoğunluğu biraz abartılı görünüyor olsa da ele alındığında, muhteşem işcciliği tek kelime ile büyülüyor motifin tümü çeşitli büyüklükteki altın taneciklerinin yan yana gelmesi olarak açıklanan ” granül ” tekniği ile oluşturulmuş. Taneleme anlamına gelen bu tekniğin
Osmanlı döneminden kalan türkçe açıklaması ” güherse ” olmakla birlikte bu tanım hala kullanılmaktadır. 18 k sarı altın setten oluşan kasasının kenarlarında 306 adet parlak kesim pırlanta mıhlanmış.
Kadranı 22 k sarı altın, üzerindeki ibreleri ise elma şekili mavi çelikten oluşuyor. 30 mt kadar suya dayanma özelliği taşıyor elle kurum mekanizması ise 9601 mc kalibreye sahip mat siyah aligator kayışı, kadranın parlaklığını daha da orataya koyuyor. Sadece 21 adet ile sınırlı üretime sahip.
Altın granüllerden oluşan desendeki denge, markanın farklı tasarımlarda ne denli iddialı olduğunu bir kanatı. Eski bir dekarosyon tekniği, 42 mm’lik kadranda yaşam bulmuş . Cartier’in sabırla geliştirdiği bu teknik, nadir uygalanan ve unutulmuş el becerilerinden oluşuyor.