Roger Dubuis Excalibur Quatuor Saat

Yerküreye ait çekim gücünün, ulaşabildiği her şeyi, sert ve derinden etkilediği bilinmektedir. Elbette ki, saatlerin ve onlara has dönüşlerin de bu sözü geçen etkiden payına düşeni almaması düşünülemez. Dolayısı ile saat üreticilerin doğanın bu muazzam gücüne karşı koyabilecek ürünlerle kullanıcının karşısına çıkması bir yenilik değil bir gereklilikten ibarettir. Tourbillon mekanizması işte tam bu güce karşı koymak için tasarlanmış olan bir mekanizmadır.

Saat üreticisi Roger dubuis, tam da bu gereklilikten yola çıkarak yerçekimine meydan okuyabilen ve mukavametle direnebilen çok özel bir mekanizma geliştirdi. Hal boyle olunca, mekanizmanın saatin doğruluğunu ölçme hassasiyeti de kusursuza daha da yakın oldu. Öyle ki, saati bileğinize taktığınızda derinden gelen uyumlu tiz sesleri işitiyor ve ahengle raks eden bir orkestranın başarılı bir şekilde sistemi idare ettiğine ve de içeriden gelen tatlı seslerle şahitlik ediyorsunuz.

Saat, son yeniliklerle bezenmiş üstün donanım teknolojisi ile 40 saat durmaksızın çalışabiliyor. Her bir eşapman hızı 4Hz?den başlayarak 16 Hz?ye kadar çıkabiliyor. İlk kez SIHH 2013 saat üreticileri ve tasarımcıları fuarında görücüye çıkarılan model, kusursuz işçiliğiyle katılımcılardan tam not aldı. Ladın kısası, anlayacağınız üzere saat: ?Quatuor? adını benzersiz dörtlü mekanizma ile almakta… Kalitesi ile de alkışları üzerinden esirgetmeyen modelin, gür bir sesle adından bu denli kuvvetle söz ettirmesinden daha doğal ne olabilirdi ki?
Dubuis, ilgililerin bildiği üzere pazarın neredeyse en pahalı saatlerinden bazılarını üreten ve adını saat tutkunlarına ezberletmiş bir saat tasarım firması… Nihayetinde, pazara kazandırmış oldukları birbirinden değerli modellerin, üst segment alıcıları tarafından yerleri, daha şimdiden gardropları için rezerve edilmiş bile!
Quatuor, 48 mm?lik altın çerçeve genişliğine haiz, tabiri caizse, baba bir büyüklüğe sahip diyebileceğimiz biraz ağırca bir saat. İlgili

saatin bu denli ağır olmasının elbette ki izahatı İçerisinde kullanılan karmaşık mekanizma sebebi ile olduğu aşikar! Böylesi kompleks bir mekanizmanın incecik bir çerçeve içerisine sığdırılması en azından şu anki günümüz imkanlarıyla dahi mümkün değil, gibi görünüyor! ? Ne var ki, başarmışlar!!!

Her şey iyi güzel ancak, peki Roger Dubuis, nasıl oluyordu da, acımasızca belirlediği fiyat etiketlerine karşın pazarda alıcı bulabiliyor ve adından memnuniyetle söz ettirebiliyordu.? Aslında bu sorunun cevabı çok zor da değil… Şöyle ki, belirlenen fiyatın altında yatan yegane neden mükemmeliyetçi bir anlayış ve müşteriye en iyi ürünü sunma mottosundan başka bir şey değil… Tecrübeli firma, pazarın en genç, en yetenekli tasarımcıları ve de en deneyimli mühendislerinden oluşan ekibiyle size kaliteyi vaat ederken, siz de aslında bir saatten öte, 7/24 yanınızdan ayırmayacağınız bir hizmete sahip oluyordunuz. Kolay değil tek bir yeni ürün için perde arkasında geçen 2400 p/h saatlik bir emekten söz ediyoruz.!! Bizce, bu bilgi birikime ve desteğe karşın gerçekten de belirlenmiş etiketlerinin değerini fazlasıyla hakediyor diyebiliriz!!!!

Peki saatin bu denli kompleks bir yapıya sahip oluşu, saatin okunurluğuna etki ediyor mu? Ürün görseline ilk baktığınızda size öyle bir duyguyu geçirse de sıradışı bir saat için rakamları okumanın o kadar da zor olmadığını söyleyebiliriz.
Gregory Buttins, saat üretimi ve tasarımının arkasındaki yegane isim… Saatin içinde RD101 adını kalmış 600 parçadan oluşan çok hassas bir işçilik mevcut. Gizemli bir dokunuşla yerli yerine oturtulmuş iç mekanizmanın dışarıya yansıması ise son derece zarif bir bileklik ve de dış kaplama ile kendine yer bulurken, en yetenekli fotoğrafçılar bile bu güzelliği fotoğraflamada yetersiz kalıyor diyebiliriz!!!