“Dünyada 1960’larda ve 1970’lerde üretilen RolexDatejust’lardan daha iyi bir model olduğuna şahsi fikrimce bir türlü ikna olamadım. Bu saatler sadece o döneme damgasını vurmuş ikonlar değil her daim o fantastik havası ile bileğinize yakışacak bir hazinedir. Rolex’e giriş yapmayı düşünenler için ise şüphesiz Oyster ve de AirKing modellerini önerebilirim. Ancak benim için her zaman ön planda olan 36 mm’lik asgari kasa çapıyla DateJust modelleri olacaktır. Üstelik kasa çapının yeni modeller ile birlikte bir parça daha arttığını biliyoruz. Submariner modelleri de Rolex ile tanışacaklar için iyi bir seçim olabilir, özellikle 5513 ve de 1680 nolu modeller görmeye değer! Son olarak, Rolex’lerin başkanı olarak bilinen Day-Date modeli ise hele ki altından imal edilmiş bir parça hayal ediyorsanız ilk tercihiniz olmalı. 70’li yıllara ait modeller bir nebze daha uygun olabileceği için parasal anlamda çok açılmamak isteyenler için bir alternatif olabilir.”
Michael Clezerio – Wall Street Journal’dan
“Rolex ile ben klasik hayranı olduğumu yeniden keşfettim. Öyle ki, ben basit ama değerli şeylerin peşinde oldum hep… Bundan dolayıdır ki, tercihim siyah kadranlı OysterPerpetualDatejust olacaktır. Kanımca, gerek bayanlar için gerekse erkekler için çok uygun bir model!”
“Kanımca en ideal Rolex tanışması her daim klasik kalabilen modellerden biri olmalı… GMT-Master Submariner gibi… Hemen herkes için her koşulda taşınabilecek bu model, sadece dış görünüşünüzü keyifli hale getireceği için değil aynı zamanda tüm gereksinimlerinizi de karşılayabileceği için tercih edilmeli…
Üstelik bu tarzdakiikonik saatler, yıllar boyu değerini korur…Belki satın almanızı izleyen bir kaç yıl boyunca aldığınız fiyatın bir nebze daha altına düşecektir ama, zamanla Rolex’in yıllık indeksine girip klasikler alanında yerini aldığında saatin kendi değerini koruması bir yana bir nebze üzerinde değer artışı dahi yaşanabilecektir. Kısacası, bir kaç sene içerisinde verdiğiniz parayı amorti etmeniz ve üzerine çıkmanız çok olasıdır! Ancak, belirtmeliyim ki: “para kazanmak için çok daha tutarlı ve kolay yöntemler var iken, saati bir yatırım aracı olarak görmeyi doğru bulmuyorum.
Saat hakkında söyleyebileceğim diğer unsurlardan birisi satin cilalı bilekliği ile son derece şık duran model, kasasında kullanılan altın/çelik kombinasyonu ile çizilmelere karşı biraz fazla hassasiyet göstermekte, özellikle de altın yüzeye bir parça daha dikkat etmek gerekiyor.
Saatin “No Date-Tarih sekmesiz” versiyonu kronometre konusunda onaysız/sertifikasyonsuz iken, tarihli olan versiyonunda sertifikasyon mevcut. Ancak eklemekte fayda var ki, bu sorun son yıllarda giderilmiş ve artık tüm kronometreleri tüm modeller için onaylı!
Dolayısı ile “Date” ile “No Date” versiyonu arasındaki yegane fark kolaylıkları ve estetize edilmiş karakteristik yapılarından ibaret… Kararı verecek olan sizsiniz, saatinizde bir tarih sekmesine gereksinimiz var mı?
RolexSubmariner’inDateversiyonunu almanız aynı zamanda size safir kristal camın üzerinde bir büyüteç(ya da tepegöz) sahibi olmanızı sağlayacak ki, bu bazı saatseverlerin pek de beğeni ile karşıladığı bir durum değildir. O yüzdendendir ki, benim tercihim üzeri tam anlamı ile pürüzsüz yani Date fonksiyonu olmayan bir Submariner modelidir. Elbette ki, tarihfonksiyonalitesinden ötürü iyi kondisyonda ikinci el bir RolexSea-Dweller16600 de düşünülebilir – bu modeli tercih hanemde yazmamın sebebi üzerinde bir tepegöz bulunmaması… Aynı zamanda klasikleşmiş bir modele sahip olmak da bambaşka bir deneyim bambaşka bir hikaye demek…”
Paul Altieri – Bob’sWatches’dan
Kolaylık: Benim seçimim RolexStainless Steel Submarinerwith Black Face model 16610, bu ikonik model bir Rolex’ten ne bekliyorsanız daha fazlasını size sunuyor… Özellikle’deRolex ile yeni tanışanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. Hem bir davet için yeterli şıklıkta hem de hemen her gün giyeceğiniz kıyafetlere uygun bir model… Saat için söyleyebileceğim negatif bir taraf yok… Kadranı, kasanın büyüklüğü, bilekliği ve çelik aksamın her yerinin cilalanmış olması… Kanımca, daha iyi bir sportif çizgili saat düşünememekte haklıyım
Bence ideal bir Rolex Saat, sizin hiçbir koşulda onsuz yapamayacağınızı bildiğiniz saattir. O yüzdendendir ki, sadece fiyatı uygun yada statü durumu gibi popüler bir sebep ile hareket ederek ilk Rolex saatinizi satın almamalısınız. Kesinlikle, sizi yansıtan sizin karakterinizi ortaya çıkaran bir modeli tercih etmelisiniz. Önemli olan başkalarının değil sizin ne düşündüğünüz ve istediğinizdir. Unutmayın ki, hangi Rolex’e sahip olursanız olun eşsiz bir güzelliğe sahip olacağınızı bilirsiniz…
Ben daha henüz 16 yaşında bir genç iken, tarihler 1983 senesini gösterdiğinde ilk Rolex’ime sahip oldum. Seçimim RolexSubmariner’di… Bir sene sonra ise Apple firmasının Mac bilgisayarını ön sipariş seçeneği ile satın aldım. Başka bir deyişle daha halka tam anlamıyla ulaşmamışken kullanmaya başladım. Ödediğim rakam 2500 dolardı! Yanında bir de printer almıştım, nokta vuruşlu-mürekkepli…500$ ödemiştim. 1984 senesinde Mac ürünleri Rolex’i satın aldığımdan 3 kat daha pahalı idi… Ancak yılları ileri sarıp 2012’ye geldiğimizde ortaya büyük bir ironi çıkıyor… O zamanlar aldığım Mac ürünleri beş para etmezken bugün eski tarihli iyi kondisyondaki saatler bile 5000 dolar ediyor. Yani, yatırım olarak görürsek diğerinde 30 sene itibari ile zarar ederken halen kullanmış olduğum Rolex’tekar’da bile sayılırım. Hatta esprili bir yaklaşım ile saatime bedavaya sahip olmuşum dahi denebilir. Yeni RolexSubmariner’lerin 8000 dolar ‘dan başlandığını söylemek istemiyorum bile…
“Benim görebildiğim kadarı ileRolex ile tanışmayı planlayan pek çok insanın ilk tercihi ya Datejust ya da Submariner modelleri oluyor… Diğer modelleri ise sanırım koleksiyonerler tarafından ilgi görüyor!”