Koleksiyoncu olmak aslında; diğer insanlar tarafından genel olarak boş işlerle uğraşacağınız anlamını taşır. Bu yüzden de özellikle bizim toplumumuz tarafından pek de uygun görülen bir alan değildir. Genel olarak vaktinizi bu işe ayırırsınız ve yeri geldiğinde gece-gündüz çalışma durumunda kalırsınız. Uykularınız kaçar ve hatta bazen tadınız da… Aslında cebinize para girmediği durumlar da olabilir ve inanın bana bu işten zarar ederseniz neredeyse 5 seneniz boşa gider. Cebinizden para harcayarak yapacağınız tasarımları kusursuz bir şekil üretmeniz ve piyasaya sürmeniz gerekmektedir. İş bununla da bitmiyor. Daha sonra da bu koleksiyonun beğenilmesi ve satılması olayı var. Keza çoğu zaman tasarımlar hemen satılmayacaktır ve uzun süre boyunca raflarda kalacaktır. Bu yüzden emek olduğu kadar sabır da isteyen bir iş. Nasıl koleksiyoncu olunur sorusuna yanıt aramak gerekir ise; aslında buna farklı açılardan birçok cevap verilebilir. Öncelikle ilgili alana sıradan insanların duydukları ilgiden daha fazla ilgi duymak gerekir. Hatta bu alana aşık olmak gerekmektedir. Zira ancak işini seven bir insan bu alanda başarılı olabilir; sonuçta uzunca bir yol var ve önünüze birçok farklı engel de çıkabilir. Bu yüzden sevmeyen, para kazanma amacıyla girişimde bulunulan bir alan asla olmamalıdır.
Koleksiyon için uygun parçaların özenle seçilmesi ve toplanması gerekir. Daha sonra işi öğrenmeye başladıkça tutkunuz da artacaktır. Bunun yanı sıra kimlerde hangi parçalar olduğunu da zamanla öğreneceksiniz ve hırsınız ve tutkunuz daha da artacak. Ancak bu duyguları besleyen saat koleksiyoncusu olabilir; sıradan bir kişinin yapabileceği iş değildir.
Zaman zaman müzayedelere katılacak ve burada da dönem dönem koleksiyonunuzda görmek istediğiniz parçalara rast geleceksiniz. Onu satın alma isteği adeta bütün bedeninizi etkisi altına alacak ve geceleri de o parçayı arzulayarak uykunuzu kaçıracaksınız. Bir sevgiliye duyulan aşk gibi koleksiyoncu olmak da ruhunuzu ve bedeninizi etkisi altına alacak. Kafanızda sürekli çeşitli hesaplar dönecek. Bazen de bu hesapların içinden çıkamayacaksınız ve bu esnada da sabır göstermeniz gerekecek. Eğer tutku duyduğunuz bir parçadan çabuk vazgeçer ve hesaplarınız birbirine uymadığında hemen pes ederseniz; bu işte başarılı olmanız mümkün değildir. Zaten bu durumda size koleksiyoncu denilmesi de son derece yanlış olmaktadır. İşte koleksiyoncu olmak bu denli tutku ve azim gerektiren bir iştir. Sabretmeden pes etmek koleksiyonculukta asla yeri olmayan bir durumdur. Bu sözler gerçek bir saat koleksiyoncusu olan İbrahim İmamoğlu’na ait olmaktadır. Kendisi koleksiyonculuğun aslında ne denli zorlu ve sabır gerektiren bir iş olduğunu, ancak ortaya konulan tutku ve arzunun da diğer işlerden kat kat yüksek olduğunu güzel sözlerle ifade etmiştir.